Kukla
Uzun süredir yaşadığımız her şeyi sığdırdım kısacık bir zamana.
Unutmayı denedim o sürede, sindirmeye çalıştım yaşadıklarımızı.
Sana olan hislerimi değiştirmeyi denedim.
Sana olan aşkımı nefrete çevirmeyi..
Denedim, sadece denedim.
İstemeden de olsa, denedim.
Ama içimde kocaman bir şey seni sayıklıyor sürekli.
Gözlerine bir daha bakabilmek, sesini bir daha duyabilmek..
O kadar uzak geliyor ki şuan bana.
Derler ya aynı dünyada iki ayrı insan.
O misal aramızdaki mesafe.
Yaklaştıkça uzaklaşmak gibi seni sevmek..
Büyüdükçe çocuklaşmak gibi..
Sen yokken geçmiyor boğazımdan lokma desem yalan olur..
Geçiyor, geçmesine ama..
Tadı yok hiçbir şeyin sensiz.
Beş duyumun beşi de körleşti.
Kokluyorum, dokunuyorum, yiyorum, duyuyorum, görüyorum.
Ama hiçbir şey hissedemiyorum.
Kokladığım senin kokun,
Dokunduğum senin tenin,
Yediğim senin yemeğin,
Duyduğum senin sesin,
Gördüğüm senin gözlerin olmadıkça hiçbir anlamı yok yaşamanın..
Başkalarının isteğine göre oynayan bir kukla gibiyim.
Haykırsam adını gelmeyeceğini biliyorum..
Koy verdim hayata..
Anlamsızca hareket ediyorum sensiz, sessiz ve çaresiz..
Melis YAĞMUR.